Bu süreçte gerçekten çok yorulduğumu biliyorum.
son zamanlarda Yiğit bişeleri dağıtıyor ya da oyun oynuyor odasında ve ben de yanında uzanmaktan başka bir işe yaramıyordum.Onunla oyun oynayacak gücüm hiç kalmamıştı ve artık verimsiz bir hale geldiğimi düşündüğüm bir döneme girmiştim.
Bu verimsizlikte memnun olmayan ben bebeğime ne zaman ne öğretmeliyim paniğine düştüm birden:))
renkleri mi önce öğrenmeli sayıları mı?!?!hayvanları mı bilsin yoksa şekilleri mi derken;
bu durumdan çok rahatsız oldum ve başladım araştırmalara..
Ne yapabilirim?!
Oyun gruplarına mı katılsak?
kreşemi başlasak?
hangisine vermeli?
tam gün mü yarım gün mü gitmeli?
gitmeli mi gitmemeli mi:)))))
sonunda profosyonel bir yardım almaya karar verdik ve şirin, samimi bir yer olan atölye çocuk u ziyaret ettik..2 saate yakın doyurucu bilgilerden sonra kafamız daha netleştiren Iraz Toros'a da tesekkur ederiz burdan:))
Günün sonun da anladık ki esas olan oyun oynamak!!
birşey öğretmek için çabalamaya gerek yok,sadece birlikte eğlenceli vakit geçirmeli..
Oyun oynamak onların en önemli dünyası..
Müziğinizi açın birlikte dans edin bağıra bağıra şarkı söyleyin..
koşturun,yakalamaca oynayın ve birlikte eglenin:))
Buraya kadar doğru gelmişiz:))bundan sonra da doğru yolda devam etmek dileğiyle:))